T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
Yayımlandığı Resmî Gazete Tarih: 11/11/2008
Sayı: 27051
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, ceza muhakemesinde yaptığı tanıklık veya koruma görevi sebebiyle hayatı, beden bütünlüğü veya mal varlığı ağır ve ciddî bir tehlike içinde bulunduğu anlaşılan kişiler ile yakınlarının, 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümleri çerçevesinde korunması amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, ceza muhakemesinde yaptığı tanıklık veya koruma görevi sebebiyle hayatı, beden bütünlüğü veya mal varlığı ağır ve ciddî bir tehlike içinde bulunduğu anlaşılan kişiler ile yakınlarının korunması amacıyla, soruşturma veya kovuşturma evresinde Cumhuriyet savcısı ya da mahkemelerce alınabilecek tanık koruma tedbirlerinin türü, içeriği, değiştirilmesi, kaldırılması ve tedbir kararlarının saklanması ile söz konusu tedbirlerin uygulanmasında görev alan kamu görevlileri ve diğer kişilerin uymaları gereken gizlilik kurallarına ilişkin usul ve esasları kapsar.
(2) Bu Yönetmelik hükümleri, Kanunun 23 üncü maddesi kapsamında, 25/10/1963 tarihli ve 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirilecek ceza muhakemesi işlemlerinde de uygulanır.
(3) Bu Yönetmelik hükümleri, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 20 nci maddesi hükmüne göre alınan koruma tedbirleri ile 29/7/2003 tarihli ve 4959 sayılı Topluma Kazandırma Kanunu hükümlerine göre haklarında koruma tedbiri uygulananları kapsamaz.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanununun 5, 8, 10, 18 ve 25 inci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;
a) Değerlendirme raporu: Kolluk makamları ile diğer birimler tarafından hazırlanan ve hakkında tedbir kararı verilmesi muhtemel olan kişi veya yakınları ile ilgili olarak soruşturma veya kovuşturma konusu suçun önemi, tanığın yapacağı açıklamaların içeriği, bu kişilerin hayatı, beden bütünlüğü veya mal varlığı bakımından karşı karşıya kaldıkları tehlikenin ağırlığı ile söz konusu şahısların kişisel bilgileri, psikolojik durumu ve benzer mahiyetteki diğer özelliklerini birlikte değerlendiren raporu,
b) Kanun: 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanununu,
c) Koruma birimi: Tanıklar hakkında ilgili merciler tarafından verilen koruma tedbirlerini uygulamak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde oluşturulmuş kolluk birimlerini,
ç) Koruma tedbiri: Yönetmeliğin 7 nci maddesinde sayılan tanık koruma tedbirlerini,
d) Kurul: Tanık Koruma Kurulunu,
e) Tanık: Ceza muhakemesinde tanık olarak dinlenen kişiyi, tanık sıfatıyla dinlenen suç mağdurlarını ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi ile (c) bendi gereğince yemin verilmeksizin dinlenen tanıklardan; soruşturma veya kovuşturma konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayırmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten şüpheli, sanık veya hükümlü olanlar ile Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan yakınlarını,
f) Uygulama ve takip raporu: Kararı uygulayan koruma birimi tarafından, kararı veren makam veya mercie gönderilmek üzere karar tarihinden itibaren her yıl veya gerektiğinde bu süreyi beklemeden hazırlanan raporu,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Tanık Koruma Tedbirlerinin Kapsamı
Koruma tedbirine konu olabilecek suçlar
MADDE 5 – (1) Tanık koruma tedbirleri aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanır:
a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda ve ceza hükmü içeren özel kanunlarda yer alan ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı on yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar,
b) İlgili mevzuatta suç sayılan fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen ve alt sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar,
c) Terör örgütlerinin faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar.
Hakkında koruma tedbiri uygulanabilecek kişiler
MADDE 6 – (1) Tanık koruma tedbirleri;
a) Ceza muhakemesinde tanık olarak dinlenenler,
b) Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesine göre tanık olarak dinlenen suç mağdurları,
c) Ceza Muhakemesi Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi ile (c) bendi gereğince yemin verilmeksizin dinlenen tanıklardan; soruşturma veya kovuşturma konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayırmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten şüpheli, sanık veya hükümlü olanlar,
ç) Tanık koruma biriminde görev yapan personel, bu Yönetmelik kapsamına giren suçlara ait istihbaratta, soruşturmada veya kovuşturmada görev alan gizli soruşturmacı, muhbir ve kolluk personeli ile diğer kamu görevlileri,
d) Yukarıdaki bentlerde sayılan kişilerin; nişanlısı, evlilik bağı kalmasa bile eşi, kan hısımlığından veya kayın hısımlığından üstsoy ya da altsoyu, ikinci derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları ve evlatlık bağı bulunanlar ile yakın ilişki içerisinde oldukları kişiler,
hakkında uygulanabilir.
Tanık koruma tedbirleri
MADDE 7 – (1) Cumhuriyet savcısı ve mahkemeler tarafından alınabilecek tanık koruma tedbirleri şunlardır:
a) Kimlik ve adres bilgilerinin kayda alınarak gizli tutulması ve yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilmesi,
b) Tanıkların, duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan dinlenmesi ya da ses veya görüntüsünün değiştirilerek özel ortamda dinlenmesi,
c) Tutuklu veya hükümlü tanıkların durumlarına uygun bir ceza infaz kurumu ya da tutukevine yerleştirilmesi,
ç) Fizikî koruma sağlanması.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Tanık Koruma Kararları
Koruma talebi
MADDE 8 – (1) Yönetmeliğin 7 nci maddesinde sayılan tedbirler bakımından tanık koruma talebi; soruşturma evresinde ilgili Cumhuriyet başsavcılığı veya kolluğa, kovuşturma evresinde ise mahkemeye yazılı ya da sözlü olarak yapılır.
(2) Diğer resmî mercilere yapılan başvurular da değerlendirilmek üzere gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemeye gönderilir.
(3) Kişiler, kovuşturma evresinin sona ermesinden sonra kendileri ya da yakınları için fizikî koruma sağlanmasına yönelik taleplerini bizzat Kurula da yapabilir. Bu aşamada Cumhuriyet başsavcılıkları veya mahkemelere yapılan talepler gecikmeksizin Kurula gönderilir.
(4) Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler, Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) ilâ (h) bentlerinde yazılı koruma tedbirlerine yönelik talepleri gecikmeksizin Kurula gönderir.
Koruma kararı
MADDE 9 – (1) Hayatı, beden bütünlüğü veya mal varlığı ağır ve ciddî bir tehlike içinde bulunması nedeniyle korunmaları zorunlu olan tanıklar hakkında hangi tedbir ya da tedbirlerin uygulanacağının belirlenmesi bakımından Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemeye yapılacak başvurularda mutlaka gerekçe gösterilir. Ayrıca talep içeriğinde koruma kararına dayanak olabilecek hukukî ve fiilî nedenlere de yer verilir.
(2) Koruma kararı; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından, kovuşturma evresinde ise Cumhuriyet savcısı veya tanığın talebi üzerine ya da re'sen mahkemece verilir. Karar verilmeden önce kolluk makamları ile diğer birimlerin hazırlayacağı değerlendirme raporları dikkate alınır.
(3) Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından koruma kararı alınırken; korunan kişi veya yakınlarının karşı karşıya kaldığı tehlikenin ağırlığı, soruşturma ve kovuşturma konusu suç ile tanığın yapacağı açıklamaların önemi, alınacak tedbirin yaklaşık maliyeti, tanığın psikolojik durumu ve benzer mahiyetteki diğer özellikleri de göz önünde bulundurulur.
(4) Kararda, Yönetmeliğin 7 nci maddesinde sayılan tanık koruma tedbirlerinden biri veya birkaçının aynı anda uygulanması hüküm altına alınabilir.
(5) Aynı sonuç daha hafif bir koruma tedbiri ile elde edilebiliyorsa veya tedbirlerden birinin uygulanması aynı anda bir başka tedbirin uygulanmasını da zorunlu kılıyorsa, karar sürecinde bu hususlar da nazara alınır.
Koruma kararında bulunması gereken hususlar
MADDE 10 – (1) Cumhuriyet savcısı ve mahkemelerce kişiler hakkında verilen tanık koruma tedbiri kararlarında aşağıdaki hususların bulunması zorunludur:
a) Korunmasına karar verilen tanığın açık kimlik ve adres bilgileri,
b) Tanıklık konusu olay,
c) Tanıklığa ilişkin bilgiler,
ç) Tedbir veya tedbirlerin şekli ve süresi,
d) Kararın istem üzerine veya re'sen verilip verilmediği,
e) Karara dayanak teşkil eden hukukî ve fiilî sebepler,
f) Tanık anlatımlarının, soruşturma veya kovuşturma evresinde olayın nitelik ve kapsamına göre sağladığı veya sağlayacağı fayda,
g) Soruşturma veya kovuşturma konusu olayla sınırlı ve orantılı olmak üzere, karara dayanak teşkil edecek somut olayın özellikleri.
(2) Gerektiğinde verilen tedbirleri bizzat uygulayacak kolluk veya koruma birimi de ilgili kararda açıkça gösterilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Cumhuriyet Savcısı ve Mahkemelerce
Alınabilecek Tanık Koruma Tedbirleri
Kimlik ve adres bilgilerinin gizlenmesi tedbiri
MADDE 11 – (1) Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından korunmasında zorunluluk bulunduğu re’sen veya istem üzerine belirlenen tanıkların kimlik ve adres bilgileri gizli tutulur.
(2) Tanığın kimlik ve adres bilgilerinin gizli tutulmasında zorunluluk bulunduğunun kolluk birimleri tarafından belirlenmesi hâlinde, durum vakit geçirilmeksizin ilgili Cumhuriyet savcısına bildirilir ve bu konuda bir karar verilinceye kadar tanığın kimlik ve adres bilgilerinin açığa çıkmasını engelleyecek her türlü tedbir alınır.
(3) Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemeye yapılacak olan kimlik ve adres bilgilerinin gizli tutulmasına ilişkin talepler, tanık koruma defterine kaydedilir ve uygun görülmesi hâlinde tanık için yeni bir kod isim ve adres belirlenmesine karar verilir. Bu karar ile ekli yeni kimlik ve adres bilgilerine ilişkin tutanak, ilgili Cumhuriyet savcısı veya hâkim ile görevli zabıt kâtibince imzalanarak tanık koruma kartonunda gizlilik esasları çerçevesinde muhafaza edilir.
(4) Tanığın soruşturma veya kovuşturma evrelerindeki beyanlarının tamamı koruma kararında belirtilen kod isimle tutanaklara kaydedilir ve sonraki tüm işlemlerin de bu isimle yürütülmesi sağlanır.
(5) Tanığın çağrılması, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından tanığın gösterdiği veya re’sen belirlenecek bir adrese ilgili koruma veya kolluk birimi marifetiyle yapılır.
(6) Talebinin bulunması ve uygun görülmesi hâlinde tanığa telefon, telgraf, faks veya elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de çağrı yapılabilir.
(7) Çağrı için belirlenen adres, telefon veya diğer iletişim bilgilerinin herhangi bir nedenle değişmesi hâlinde, bu durum kararı veren merci ile kolluk veya koruma birimine derhal bildirilir.
(8) Cumhuriyet savcısı veya mahkemeye gönderilen evraktaki tanığın gerçek kimlik ve adres bilgileri, koruma kararındaki bilgilerle değiştirilir ve ihtiyaç hâlinde kolluktaki beyanlarının bir sureti hiçbir adres bilgisi içermeyecek şekilde sadece kod isimle soruşturma veya kovuşturma dosyasına konulur.
(9) Cumhuriyet savcısı veya mahkemece düzenlenen tutanaklar ile verilen kararların içeriğinde kimlik ve adres bilgisi gizlenen tanığın beyanlarına yer verilmesi gereken durumlarda, ilgili tutanak veya kararda tanığın kod ismi dışında hiçbir kimlik ya da adres bilgisine yer verilmez.
(10) Kimlik ve adres bilgilerinin gizli tutulmasına karar verilen tanığın, bu karar öncesinde aynı olay sebebiyle kollukta alınmış ifadeleri olduğunun anlaşılması hâlinde, evrak aslı ve varsa suretleri, mevcut kayıtlara şerh verildikten sonra kollukta hiçbir evrak kalmayacak şekilde ilgili Cumhuriyet savcısı ya da mahkemeye gizlilik esasları çerçevesinde teslim edilir ve evrak ilgili kartonunda saklanır.
Gizli veya özel ortamda dinleme tedbiri
MADDE 12 – (1) Bu tedbire ilişkin talepler, öncelikle tanık koruma defterine kaydedilir ve bu yönde verilen koruma kararları tanık koruma kartonunda gizlilik esasları çerçevesinde muhafaza edilir.
(2) Tanıklar, karar alınması hâlinde duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan da dinlenebilir. Bu hâlde sesli ve görüntülü aktarma yapılır. Soru sorma hakkı saklıdır.
(3) Tanık, duruşma salonunda makyaj, maske, özel kabin veya benzeri yöntemlerden yararlanılarak ses ve dış görünüş bakımından tanınmasını ya da görülmesini engelleyecek şekilde de dinlenebilir. Bu hâlde taraflar, hakkında koruma tedbiri uygulanan tanığa Ceza Muhakemesi Kanununun 201 inci maddesi gereğince doğrudan soru yöneltebilirler. Ancak hâkim, uygulanan tedbirlerle orantılı olmayan veya amaca aykırı soruların sorulmasına izin vermeyebilir. Tanığın dolaylı da olsa kimliğini ortaya çıkarabilecek soruların sorulmasına ise kesinlikle izin verilmez.
(4) Tanığın duruşma salonu dışında telekonferans, video konferans veya diğer sesli ya da görüntülü iletişim araçları ile özel bir ortamda dinlenmesi sırasında sesi veya görüntüsü değiştirilebilir. Bu hâlde kimliğinin doğrulanabilmesi bakımından tanığın gerçek ses ve görüntüsü de kaydedilir. Tüm kayıtlar ilgili kartonda gizlilik esasları çerçevesinde muhafaza edilir.
(5) Tanıkların özel ortamda dinlenebilmesi amacıyla adliyelerde ve gerektiğinde ceza infaz kurumlarında yeterli teknik donanıma sahip özel mekânlar oluşturulur. Bu imkânı bulunmayan Cumhuriyet başsavcılığı ve mahkemeler, kolluk veya koruma birimlerinin teknik imkânlarından da faydalanabilir.
(6) Görevli ve yetkili mahkemece, üçüncü ve dördüncü fıkra hükümlerinin naip olunan hâkim veya istinabe suretiyle uygulanmasına da karar verilebilir.
(7) Tanığın dinleneceği yerdeki gerekli fizikî koruma tedbirleri, adlî mercilerin emirleri doğrultusunda ilgili kolluk veya koruma birimleri tarafından alınır.
Ceza infaz kurumu veya tutukevine yerleştirme tedbiri
MADDE 13 – (1) Hükümlü veya tutuklu olan tanıkların, durumlarına uygun bir ceza infaz kurumu ya da tutukevine yerleştirilmesine veya yerlerinin değiştirilmesine soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından karar verilir.
(2) Bu tedbire ilişkin talepler, tanık koruma defterine kaydedilir ve bu yönde verilen koruma kararları tanık koruma kartonunda gizlilik esasları çerçevesinde muhafaza edilir.
(3) Kararı veren merci, bu tedbir kararını gereği için Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne gecikmeksizin bildirir. Askerî savcılık ve mahkemeler bakımından ise bildirim Milli Savunma Bakanlığına yapılır. Bu konuda işlem yapılıncaya kadar ilgili Cumhuriyet savcısının emirleri doğrultusunda tanığın bulunduğu ceza infaz kurumu ya da tutukevi idaresince gerekli tedbirler alınır.
(4) Hükümlü veya tutuklu tanıkların, ceza infaz kurumu ya da tutukevlerine yerleştirilmesi, yerlerinin değiştirilmesi veya herhangi bir nedenle kurum dışına çıkartılması sırasındaki sevk ve nakilleri ile kurum içinde katıldıkları bütün faaliyetlerde gizlilik esaslarına uyulur. Tanığın kurum içerisindeki iş ve işlemlerinin tamamı önceden belirlenen ceza infaz kurumu ya da tutukevi personeli tarafından yerine getirilir.
(5) Tanığın ceza infaz kurumu veya tutukevinin değiştirilmesine karar verilmesi ya da herhangi bir nedenle kurum dışına çıkartılması gereken hâllerde bu durum, nakil sırasında gerekli tedbirlerin alınabilmesi için tedbiri uygulayan kolluk veya koruma birimine derhal bildirilir.
(6) Bu tedbir kararının gerekleri, aksi yönde bir karar olmadıkça ilgili Cumhuriyet savcısının emirleri doğrultusunda tanığın tutukluluğu veya hükümlülüğü sona erinceye kadar uygulanır. Tanık hakkında gerekli güvenlik önlemleri alınırken talebi de dikkate alınabilir.
(7) Cumhuriyet savcısının bilgisi dahilinde hükümlü veya tutuklu tanıkların ceza infaz kurumu ya da tutukevinde kaldığı bölüm veya odası her zaman değiştirilebilir.
(8) Hükümlü veya tutuklu tanık hakkında, bu maddede yazılı tedbir dışında Yönetmeliğin 11 inci maddesindeki kimlik ve adres bilgilerinin gizlenmesi tedbirine de karar verilmesi hâlinde ceza infaz kurumu ya da tutukevindeki tanığa ait infaz dosyası ve diğer belgelerin aslı ve varsa suretleri, gizlilik esasları çerçevesinde Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. İnfaz işlemleri, yeni kod isim ve adres bilgilerine göre yürütülür.
(9) Cumhuriyet savcısı, hükümlü veya tutuklu tanığın ceza infaz kurumu ya da tutukevinde bulunduğu sürece güvenliğinin sağlanmasına yönelik gerekli tedbirleri alarak ilgili birimler arasında koordinasyonu sağlar.
(10) Hükümlü veya tutuklu tanıklar, yer değişikliğine ilişkin taleplerini ilgili Cumhuriyet başsavcılığına doğrudan veya diğer resmî merciler aracılığıyla yazılı ya da sözlü olarak iletebilirler.
Fizikî koruma tedbiri
MADDE 14 – (1) Fizikî koruma tedbiri, hakkında bu tedbirin uygulanmasına karar verilen tanığın, gerektiğinde her türlü teknik cihaz ve donanımlarla, yirmidört saat esasına göre kesintisiz olarak her türlü tehlikeden korunması amacıyla ilgili kolluk veya koruma birimi tarafından yerine getirilen tedbirdir.
(2) Bu tedbire ilişkin talepler, tanık koruma defterine kaydedilir ve bu yönde verilen koruma kararları tanık koruma kartonunda gizlilik esasları çerçevesinde muhafaza edilir.
(3) Bu koruma tedbiri, aşağıda belirtilen usullerden biri veya birkaçı aynı anda uygulanmak suretiyle yerine getirilir:
a) Yakın koruma,
b) Konutta koruma,
c) İşyerinde koruma,
ç) Motorize veya yaya devriye ile koruma,
d) Çağrı üzerine koruma.
(4) Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından tanık hakkında verilen fizikî koruma tedbirine ilişkin karar, gereği için Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla ilgili kolluk veya koruma birimine gönderilir. Tanığın başka bir yargı çevresinde ikâmet etmesi hâlinde ise, söz konusu karar gizlilik esasları çerçevesinde derhal o yer Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir.
(5) Her iki hâlde de koruma tedbiri, ilgili kolluk veya koruma birimi tarafından birinci fıkrada belirtilen esaslar çerçevesinde ve üçüncü fıkrada sayılan koruma usullerinden biri ya da birkaçı aynı anda uygulanmak suretiyle gecikmeksizin yerine getirilir.
(6) Kovuşturma evresinin sona ermesi ve tanığın yazılı veya sözlü olarak talep etmesi hâlinde, bu maddede yazılı tedbirlerin alınmasına Kurul tarafından karar verilebilir.
(7) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, tanığın talebi ve kolluk amirinin yazılı emriyle, bu maddede sayılan tedbirler geçici olarak alınabilir. Bu hâlde ilgili Cumhuriyet savcısına derhal bilgi verilir ve kararı doğrultusunda işlem yapılır.
Koruma tedbirinin veya süresinin değiştirilmesi
MADDE 15 – (1) Yönetmeliğin 7 nci maddesinde sayılan koruma tedbirlerinin süresine, değiştirilmesine veya aynen devam etmesine, kararı veren Cumhuriyet savcısı ya da mahkemece re’sen veya hakkında tedbir uygulanan tanığın talebi üzerine karar verilebilir.
(2) Kararı uygulayan koruma birimi, süreklilik gösteren tedbirlerde karar tarihinden itibaren her yıl veya gerektiğinde bu süreyi beklemeden uygulama ve takip raporu düzenleyerek tedbir kararını veren Cumhuriyet savcısı ya da mahkemeye sunar.
(3) Uygulama ve takip raporunda, uygulanan tedbirin veya süresinin değiştirilmesine ilişkin önerilere de yer verilebilir.
(4) Koruma tedbirinin veya süresinin değiştirilmesine ilişkin kararlar, ilgili defter üzerinden verilir ve önceki kararla ilişkilendirilerek mahsus kartonunda gizlilik esasları çerçevesinde saklanır.
(5) Mevcut koruma tedbirinin veya süresinin değiştirilmesine ilişkin kararlar, gereği için derhal ilgili kolluk ya da koruma birimine gönderilir.
Koruma tedbirinin kaldırılması
MADDE 16 – (1) Tanığın;
a) Koruma kararı verilmesine neden olan olay hakkında yanlış bilgi vermesi veya bildiği hususları açıklamaması,
b) Koruma kararı verilmesine neden olan olay hakkında yalan tanıklık veya iftiradan mahkûm olması,
c) Önceki kimlik bilgileri ile ilgili kendisinden talep edilen bilgiler hakkında yanlış beyanda bulunması,
ç) Koruma kararında belirtilen tedbirlere aykırı bir davranış içine girmesi,
d) Koruma sebeplerinin ortadan kalkması,
hâllerinde mevcut koruma tedbirinin kaldırılmasına karar verilebilir.
(2) Yönetmeliğin 7 nci maddesinde sayılan koruma tedbirlerinin kaldırılmasına, kararı veren Cumhuriyet savcısı veya mahkemece re’sen ya da hakkında tedbir uygulanan tanığın talebi üzerine karar verilebilir.
(3) Koruma tedbirinin kaldırılması hâlinde bu durum, hem tanığa hem de tedbiri uygulayan ilgili kolluk veya koruma birimine gecikmeksizin bildirilir.
(4) Hakkında koruma tedbiri uygulanan tanığın koruma kapsamından çıkarılması hâlinde, korunmakta olan yakınlarının da koruma kapsamından çıkarılıp çıkarılmayacağı her somut olaya göre ayrıca değerlendirilir.
(5) Koruma tedbirinin kaldırılmasına ilişkin kararlar, ilgili defter üzerinden verilir ve önceki kararla ilişkilendirilerek mahsus kartonunda gizlilik esasları çerçevesinde saklanır.
Şahsî hâllerin eski hâle getirilmesi
MADDE 17 – (1) Hakkında verilen koruma tedbirinin kaldırılması ve bu yönde talebinin de bulunması üzerine, bu tedbirlere ilişkin şahsî hâllerin eski hâle getirilmesine tedbir kararını veren merci tarafından karar verilebilir.
(2) Eski hâle getirme kararı verilirken; tanığın mevcut durumu, kaldırılan koruma tedbirinin niteliği, bu kararın tanığa sağlayacağı fayda ve işlemlerin gizlilik içerisinde yürütülmesinin mümkün olup olmadığı hususları dikkate alınır.
(3) Şahsî hâller, uygulanabilirlik ölçüsünde ve makul bir süre içerisinde kaldırılan tedbirin uygulanmasındaki usul ve esaslara göre eski hale getirilir.
(4) Eski hâle getirme işlemleri sırasında kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, her türlü işbirliği ve yardımda bulunurken gizlilik esaslarına uymakla yükümlüdür.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Koruma Kararlarının Alınması ve
Uygulanmasında Uyulacak Gizlilik Kuralları
Gizlilik kuralı
MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında tanıkların korunmasına ilişkin olarak alınan kararlar ve yürütülen işlemler gizlidir. Gizlilik, tedbir sona erdikten sonra da devam eder.
(2) Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, tedbir kararlarının uygulanması sırasında ve sonrasında yürütülen tüm işlemlerde gizlilik kurallarına uygun olarak hareket eder ve kendi birimlerinde gizliliğin ihlâl edilmesini önleyecek tedbirleri gecikmeksizin alır.
(3) Koruma kararlarının alınmasında ve uygulanmasında yer alan kamu görevlileri ile bu işlemlerde her ne şekilde olursa olsun görev alan diğer kişiler, her türlü resmî yazışma ile bilgi iletişim ve yayın araçlarını kullanırken gizliliğe uymak ve gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.
(4) Kişiler, görevleri nedeniyle veya herhangi bir şekilde öğrendikleri tanık koruma tedbirine yönelik gizlilik içeren bilgi ve belgeleri hiçbir zaman açıklayamazlar.
(5) Bu madde hükmü, hakkında tedbir uygulanan tanıklar için de geçerlidir.
Koruma kararları ve diğer belgelerin saklanması
MADDE 19 – (1) Cumhuriyet savcısı, mahkeme veya hâkim tarafından bu Yönetmelikte belirtilen işlemlerle ilgili olarak yazı işleri müdürlüklerinde çalışan personelden biri görevlendirilir.
(2) Tanığın korunmasına yönelik talepler, ilgisine göre öncelikle Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemelerce tutulan tanık koruma defterine kaydedilir. Koruma kararı verilmesi hâlinde tedbir, söz konusu defterdeki karar numarası ile yerine getirilir.
(3) Tanık koruma defteri ile tanık koruma kararları ve diğer belgelerin yer aldığı tanık koruma kartonu, söz konusu tedbirleri uygulamakla görevlendirilen Cumhuriyet savcısı veya ilgili hâkim nezaretinde özel bir kasada saklanır.
(4) Mahkemece verilen koruma kararının bir sureti, tedbiri uygulayacak kolluk veya koruma birimine iletilmek üzere ilgili Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. Tedbir kararının diğer suretinin ise ilgili kartonda saklanmasına devam edilir.
(5) Cumhuriyet savcısı veya mahkemece verilen tanık koruma kararları ile diğer tutanak ve belgeler, tanık hakkında yürütülen bir başka soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili olması hâlinde, diğer adlî mercilere gönderilebilir.
(6) Koruma kararları ve diğer belgeler, talep hâlinde hiçbir sınırlamaya bağlı olmaksızın Kurula gönderilir.
(7) Tanık koruma defteri ve tanık koruma kartonunun düzenlenmesine ve saklanmasına ilişkin olarak bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hâllerde, 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhuriyet Başsavcılıkları İle Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin ilgili hükümleri uygulanır.
Gizlilik ve diğer yükümlülüklerin ihlâli
MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan hükümlerin uygulanması sırasında öğrendikleri bilgi ve belgeleri açıklayan, yayınlayan veya her ne şekilde olursa olsun başkalarının bu bilgi ve belgeleri edinmesini ya da erişimini kolaylaştıranlar hakkında Kanunun 20 ncimaddesi hükümlerine göre işlem yapılır.
ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği
MADDE 21 – (1) Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, bu Yönetmeliğin uygulanması ile ilgili olarak kendi görev alanına giren konularda, işbirliği ve yardımda bulunmakla yükümlüdür.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında alınan tedbir kararları, kamu kurum ve kuruluşları tarafından gecikmeksizin yerine getirilir.
Tanığa rücu edilmesi
MADDE 22 – (1) Bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) veya (ç) bendinde belirtilen sebeple tanık hakkındaki koruma tedbiri kararının kaldırılması hâlinde, karar tarihinden bu tedbir kararının kaldırıldığı tarihe kadar, kararı uygulayan makamlarca yapılan giderler ve kanunî faizleri tanıktan tahsil edilir, ödenmemesi hâlinde ise tanık hakkında 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Yürürlük
MADDE 23 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet ve İçişleri Bakanları birlikte yürütür.
© 2024 T.C. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü